Haberin Yıldızı –
CHP Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu DEVA Partisi ziyareti sonrasında yaptığı açıklamalarda seçimin çok uzakta olmadığı yakın bir zamanda mecburi seçim konuşmalarına başlayacaklarını söyledi , konuşmasında ;bir süre sonra Türkiye seçim gündemini konuşmak zorunda. Yönetilemeyen bir Türkiye var, gittikçe ağırlaşan bir fatura var, bu faturanın altından kalkmak bu iktidarın yapabileceği bir şey değil. Dolayısıyla topluma daha ağır bir fatura çıkmasın diye aslında normalde aklı başında bir siyasi yönetim bir süre sonra seçime gitmek durumunda kalabilir. dedi. Kılıçdaroğlu gazetecilerin soruları üzerine bir çok konuda açıklamalarda yaptı ;bir gazetecinin Cumhurbaşkanı Erdoğan da ekonomik sıkıntılar yaşayanlar için “Müminin görevi varlıkta şımarmamak, yoklukta sabretmektir. Gerçek mümin acıyı bal eyleyendir” demesi hatırlatılması üzerine ,Mümin alçak gönüllüdür, mümin kul hakkı yemez, mümin bu ülkede yatağa aç giren çocuklar varsa sarayda oturmaz. Bir insanın söylemiyle eyleminin örtüşmesi gerekiyor. Söylemi farklı, yaşam tarzı farklıysa orada riya vardır, ikiyüzlülük vardır. Dolayısıyla ben Erdoğan’ın söylemlerinin ciddiye alınacağını düşünmüyorum. cevabını verdi
Kılıçdaroğlu konuşmasında değindiği ana konularda ise :
Uygur halkına yapılan zulmü asla kabul etmiyoruz. Türkiye’nin bu konuda duyarlı olması lazım. Ama madem bu soruyu sordunuz özellikle MHP’nin Erdoğan’a çağrı yapması lazım “bu anlaşmanın altına imza at” diye. Eğer kendisi gerçekten de bütün dünyadaki Türklerin hakkını koruma gibi bir işlev yüklenmişse. Bekliyorum ben.
Merkez Bankası Başkanını da görevden aldılar. Demek ki bu Merkez Bankası Başkanını da görevden almak lazım faizi sıfırlamadı. Faizi sıfırlasaydı belki dolar hiç bu kadar yükselmezdi Erdoğan’ın düşüncesine göre. Dolayısıyla bakalım dolar nereye gidecek, ekonomi nereye gidecek, sanayi nereye gidecek, fiyatlar nereye uçacak? Doğru bir şey, pik yapıyor ama gördüğümüz kadarıyla döviz pik yapıyor. Ülke yönetilmiyor, işin gerçeği ülke yönetilmiyor. Yönetilmeyen bir ülkeyle karşı karşıyayız. Fakirin, fukaranın ne çektiğini Erdoğan bilmiyor. Erdoğan sarayında oturuyor; bir eli yağda, bir eli balda. Efendim esnaf perişan vaziyette, çiftçi perişan vaziyette, sanayici geleceği göremiyor, sanayici yatırım yapamıyor. Türkiye yönetilemez konumda. Bakın bugün Karar gazetesinde bir fotoğraf var, Erdoğan’la yurtdışından gelen bir yöneticinin ya da bir iktidar temsilcisinin fotoğrafı var. Erdoğan’ın onun önünde nasıl eğildiğini görüyorsunuz. Niye eğiliyor? Para için. Bu benim ağırıma gidiyor. Bir siyasi rakibim Erdoğan ama o bir başka devlet adamının önünde para için bu kadar eğilmemeli. Bu benim ağırıma gidiyor.
Milyonlarca işsiz var, devleti yönetemiyorlar, kime dokunsan ah işitiyorsun, bunların derdi Anayasa Mahkemesi. Niçin? Gündem değiştirecekler. İstiyorsanız değiştirin, getirin Meclise. Getirsinler Meclise bakalım. Bahçeli Anayasa Mahkemesiyle uğraşacağına niye Uygur Türklerinin hakkını savunmuyor? Neden Erdoğan’a diyor ki, şu anlaşmayı imzalamazsan ben bir daha sana destek vermem, niye diyemiyor? Körü körüne bağlılık olmaz, deneme, sınama yöntemiyle de devlet yönetilmez. Devlet bilgiyle yönetilir, birikimle yönetilir, hukukun üstünlüğüyle yönetilir, insana saygıyla yönetilir. Herkesin işi var mı, herkesin aşı var mı bu anlayışla yönetilir. Her kuruşun hesabı vatandaşa verilir. Bunları tamamen bir tarafa atacaksınız Anayasa Mahkemesi benim istediğim şekilde karar vermedi e ne yapalım Anayasa Mahkemesini değiştirelim. Değiştirin. Zaten bir darbe sürecini yaşıyoruz biz. 20 Temmuz sivil darbe sürecini yaşıyoruz zaten. Değiştiriyorlarsa, güçleri varsa değiştirsinler zaten.
Maraş’ın tamamının açılması lazım, niye sahili açıyorlar, niye tamamını açmıyorlar? Maraş’ın tamamını açacaklar. İki, KKTC’nin tanınması için Türkiye Cumhuriyeti Devletinin bütün ülkeler nezdinde girişimde bulunması lazım bunu yapacaklar. Madem Katar’la bu kadar dostsun Katar KKTC’yi tanısın. Diğer dost olan ülkeler var, onlar da tanısınlar. Tanıyan bildiğim kadarıyla sadece Pakistan. Niye diğerleriyle ilgili bir girişim yapılmıyor? Yapılsın.
Dolayısıyla ben Maraş’ın tümüyle hizmete açılmasını isterim. Ayrıca Dışişleri Bakanlığının yeni bir bakış açısıyla KKTC’nin dünya çapında tanınması için bütün dost ülkelerle ilişki kurmasını isterim, girişimde bulunmasını isterim.