Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu Başkanı M.Tayfun Öktem Darüşşafaka Eğitim kurumlarının asli görevinin 1863 yılından bu yana babası veya annesi hayatta olmayan, maddi olanakları sınırlı, yetenekli çocuklarımıza eğitimde fırsat eşitliğini sağlayarak, onları yaşam boyu öğrenen, evrensel değerleri benimsemiş, özgüvenli, ülkesine ve topluma karşı görev ve sorumluluklarının bilincinde lider bireyler olarak yetiştirmek olduğunu söyledi.
Başkan Öktem “Bugün ülkemizin dört bir köşesinden sınavla belirlediğimiz 1.000’e yakın çocuğumuza ortaokul 1. sınıftan liseden mezun oluncaya kadar Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda tam burslu, yatılı, İngilizce ağırlıklı eğitim olanağı sunuyor, her birinin 21. yüzyılın yetkinliklerine sahip olarak yetiştiriyor, ülkemizin ve dünyanın en iyi üniversitelerine uğurluyoruz. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyini saptayan en önemli ölçüt, nitelikli eğitime erişimde fırsat eşitliğinin ne denli yaygınlaştırabildiğidir. İşte Darüşşafaka olarak 1863 yılından beri bu fırsat eşitliğinin yaygınlaşması için çalışıyoruz.
Düşünün Darüşşafaka’nın kurulduğu dönemde ne her çocuğun yeteneğine göre en iyi eğitimi alma hakkını savunan Birleşmiş Milletler (BM) ne UNICEF ne sosyal devlet anlayışı ne de sosyal sorumluluk gibi kavramlar vardı.
Geleneklerini korurken kuruluşundaki bu vizyoner ve ilerici yapıyı tarihi boyunca sürdürmeyi başaran Cemiyetimiz, bir yandan eğitim ve sivil toplum hareketinin öncüsü diğer yandan da 158 yıllık geçmişiyle ülkemizde sürdürülebilir kurumlara örnek teşkil ediyor. Bu topraklarda doğmuş, yeşermiş, kök salmış, eğitim alanındaki ilk sivil toplum örgütü olan Cemiyetimiz, bir buçuk asrı sadece bağışlarla varlığını sürdürebilmesini yaptığı işin büyüklüğü kadar bağışçılarının güvenine gölge düşürecek hiçbir eyleme izin vermemesine de borçlu… Ki Darüşşafaka, aldığı her kuruş bağışı toplumsal bir emanet olarak görmüş ve bunu hesabını topluma her zaman vermiştir.
“Saydamlık” ve “hesap verebilirlik” Darüşşafaka’nın köklerinden gelen temel ilkeler olmuştur hep… Özellikle günümüz koşullarında bu iki ilkenin ne denli önemli olduğunun bilincindeyiz. Bu nedenle Cemiyetimize yapılan bağışların nasıl değerlendirildiğini yıllık faaliyet raporlarımızda yayınlıyor; internet ve değişik iletişim kanalları aracılığıyla da kamuoyuyla paylaşıyoruz. Bunlarla da yetinmeyerek, Türkiye’nin bağımsız kurumsal yönetim derecelendirme çalışması yaptıran ilk sivil toplum kuruluşu olduk ve aldığımız 9,66 puanla da Cemiyetimizin saydamlığını ve hesap verebilirliğini belgelendirdik.
Nitelikli eğitimden asla taviz vermeyen Darüşşafaka’nın yaptığı işin büyüklüğü mezun ettiği binlerce çocuğun eğitimle değişen yaşam öyküsünde saklı…
Darüşşafaka sadece bir okul değil, adı gibi şefkatli bir yuva ve büyük bir ailedir. Biz, çocuklarımızı 10 yaşında ailelerinden emanet alıyor, üzerlerine titreye titreye büyütüyor ve 19 yaşında gencecik bireyler olarak uğurluyoruz. Hayata; yardımlaşma, dayanışma, paylaşım ve dürüstlük temeli üzerine kurulu olan Darüşşafaka ruhunu özümsemiş olarak atılıyorlar. İstedikleri üniversitede istedikleri alanda eğitimlerine devam ediyorlar. Kariyer basamaklarını tek tek tırmanıyor; kimi bankacı, kimi bürokrat, kimi doktor, kimi hukukçu, kimi gazeteci, kimi bilim adamı, kimi sanatçı oluyor ve her birinin hikayesi eğitimle değişen bir yaşam hikâyesi…
1863 yılından bu yana yaktığımız ışığı söndürmeyen bağışçılarımıza, dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar attığımız her adımda yanımızda duran Darüşşafakalılara, çocuklarımızı geleceğe en iyi şekilde hazırlamak için özveriyle görev yapan öğretmenlerimize, evlatlarını gözleri arkada kalmadan bize emanet eden velilerimize ve duruşları, başarıları, kişilikleriyle bizleri daima gururlandıran öğrencilerimize teşekkür ediyor, her mezunumuzun Ulu Önderimiz Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler hedefine yaklaştıracağına inanıyoruz.