Türkiye Büyük Millet Meclisinde gündem emekli maaşları ve asgari ücret üzerine olunca tartışmaların da gelmesi kaçınılmaz oldu
Mecliste söz alan Trabzon Chp Milletvekili Sibel suiçmez konuşmasında “vatandaşlarımız borç krizinin içinde iki yakasını bir araya getirmeye çalışmaktadır. Trabzon’da 2023 yılı sonundan bu yana bireysel kredilerde 3 milyar 900 bin liralık, kredi kartı borçlarında da 3 milyar 129 bin liralık artış yaşanmıştır; yılbaşından itibaren icra takibine alınan bireysel kredi ve kredi kartı borçları 115 milyar lira artmıştır. Yüksek enflasyona karşı gelirlerin yetersiz artışı, vatandaşlarımızın borçlarını ödeyemez hâle gelmesine yol açmıştır; vatandaşın borcu değil, nefesi kesilmiştir.
İktidara sesleniyorum: Vatandaşa kulak verin, asgari ücreti en az 30 bin olarak açıklayın, emekli aylığını da en az asgari ücret seviyesine getirin.” dedi
CHP li Ali Mahir Başarır ise yaptığı konuşmada “Bugün, bu ülkede emekli açlık sınırının yarısı kadar maaş alıyorsa, asgari ücretli üçte 2’sini alıyorsa bunun birinci sebebi yolsuzluktur. Yolsuzluk yoksulluğu doğurmuştur ama yirmi iki yılın sonunda bu ülkenin Cumhurbaşkanı “Yolsuzluğun üzerine gideceğiz.” dedi. Gitmediğin yazık zaten, gitmediğin yazık. Aslında Sayın Grup Başkan Vekilim, bu bir talimat, kuralım Komisyonu, hemen dilekçeyi yazalım, hep beraber verelim
Çeyrek altın 22 liraydı, bugün 5 bin lirayı geçmiş. Siz geldiğinizde emekli maaşıyla 8,5 çeyrek altın alınıyordu, bugün 2,5 çeyrek altın alınamıyor. Bakın, rakamlarla söylüyorum, lütfen cevabınızı rakamlarla verin, algı karın doyurmuyor. Kürsülerde konuşarak bu ülkeyi artık kandırmayın. Emeklisi, işçisi bir sefaleti, açlığı yaşıyor, işsizlik almış başını gidiyor. Bu bütçenin üçte 1’ini faize veriyoruz, faize. Neyi konuşuyorsunuz biz?
Tüm engellemelerinize rağmen, tüm iftiralarınıza rağmen, tüm algılarınıza rağmen, gece yarısı belediyeler için çıkarmış olduğunuz tüm kararnamelere rağmen biz bu halk için direnmeye, halkın yanında olmaya, milletin yanında olmaya, emeklinin, işçinin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi
Konya Milletvekili Hasan Ekinci ise gündeme dai,r yaptığı konuşmada ” ülkemizde yaşanan ekonomik krizden en çok asgari ücretle çalışanlar ile emeklilerimiz etkilenmektedir. Yaklaşık 7 milyon asgari ücretli ve 4 milyon en düşük emekli maaşı alan toplum kesimi özellikle son yıllarda canavarlaşan enflasyonun yarattığı yoksullukla mücadele etmektedir. Asgari ücretlinin, emeklinin ve memurların zam oranlarının konuşulduğu bugünlerde iktidar yetkililerinden geçmiş dönemlerden duymaya alıştığımız açıklamalar geliyor. Neymiş efendim? Asgari ücretliyi, emekliyi, memuru, toplumun hiçbir kesimini enflasyona ezdirmeyeceklermiş; çalışanların alım gücünü koruyacaklarmış; muhalefet bu konuyu istismar ediyormuş. İktidar yetkililerine buradan sesleniyorum: Millet masal dinlemekten artık bıktı; iktidardan, gelir durumlarını gerçekten düzeltecek, gerçekçi zam oranları bekliyor.
Arkadaşlar, bakın, asgari ücretliler geçmişte bir aylık maaşlarıyla ne kadar altın alabiliyorlardı, bugün ne kadar altın alabiliyorlar? Ya da konut ve otomobillerdeki fiyat artışlarıyla kıyasladığımızda asgari ücretin son yıllarda âdeta mum gibi eridiği ortadayken neyin istismarından bahsediyorsunuz? Mademki “Toplumu enflasyona ezdirmeyeceğiz.” diyorsunuz, o hâlde TÜİK’e buyurun da maaş dönemlerinde enflasyon hesaplamalarını doğru yayınlasın. Madem toplum enflasyona ezdirilmeyecek, o hâlde maaş zamları gelecek senenin hayali enflasyon tahminlerine göre değil gerçek enflasyona göre artırılsın; akıl da vicdan da bunu söylemiyor mu? Sorarım size: Var mı şu sözlere geçerli bir itirazınız? Allah aşkına, son zamanlarda hiç pazara, çarşıya çıktınız mı? 50-60 TL’nin altında sebze ve meyve bulmak mümkün mü? Siz pazara çıksanız bile o saatlerde vatandaşı oralarda göremezsiniz, bilesiniz. Pazarın kapanma saatlerine yakın gidin, bakalım oralarda nasıl bir kalabalık göreceksiniz?
Arkadaşlar, asgari ücret yoksulluk sınırının dörtte 1’i, açlık sınırının ciddi biçimde altında. Ülkenin yarısı asgari ücretli, yüzde 70’e yakını asgari ücrete yakın ücretlerde âdeta yoksullukta eşitlendi. Buna bir de bu yüksek enflasyonist ortamda asgari ücrete yılda 1 defa zam yapma zulmünü eklediniz, akıl alır gibi değil! Siz enflasyonu tek haneye indirdiniz de milletin mi haberi yok? Vereceğiniz zamların yeni yılın ilk üç-dört ayı içinde eriyeceğini -buz gibi- siz de biliyorsunuz.
Asgari ücret en düşük memur maaşından az olmamalıdır ancak asgari ücretteki artışın işverenlere yük oluşturmaması için işverenin yükü de teşvikler yoluyla devlet tarafından paylaşılmalıdır. Bizler geçtiğimiz dönemde canavarlaşan enflasyon yüzünden “üç ayda bir zam” formülünü konuşurken sizler birilerine, yüz milyarlarca vergiden vazgeçme anlamına gelen vergi istisnaları ve muafiyetleri getirdiniz yani zengini daha zengin, ezileni daha da ezilir hâle getirdiniz. Artık milletin ne eğilecek boynu ne de bükülecek belli kaldı.
Değerli milletvekilleri, emeklinin hâli de perişan, sözü uzatmaya gerek yok; yoksulluk sınırının dörtte 1’i maaşlarla, açlık sınırının çok altında ücretlerle, emekli maaşlarıyla bu milleti yeteri kadar sınadınız. Hepiniz biliyorsunuz ki bugün konuşulan maaş zamları yüzde 60 olarak hesaplanan gıda enflasyonunun da çok altında. Velhasıl, en düşük emekli maaşı asgari ücretin altında olmamalı ancak asgari ücret de en düşük memur maaşından az olmamalıdır.
Refah payı layığınca hesaplanıp maaşlara eklenmeli ama artık şu kök maaş trajedisine de son verilmelidir. Yasaysa yasa, işte bizler buradayız, milletin hayrına yapılacak her türlü düzenlemeye varız, yeter ki servet transferleriyle zengin ettiğiniz kesimlerin harcamalarını milletin sırtına yük olmaktan çıkarın artık yani şu “Vatandaşa çok zam verirsek enflasyon artar.” zihniyetinden de kurtulun. Bir an önce, ağzınıza almaktan korktuğunuz yapısal reformlara kapı aralayın, gerçek tasarruf tedbirlerini hayata geçirin, gelir adaletini sağlayacak reformlara bir an önce el atın. Milletin sizin çarpık hesaplarınızı, amalarınızı, cambaza bak misali örneklerinizi yutacak takati kalmadı artık, bilesiniz dedi
İyi Parti milletvekili MEHMET AKALIN ise konuşmasında ” Asgari ücret ve emekli maaşlarının yetersizliğinden çok, yüksek enflasyon sebebiyle her geçen gün eriyen alım gücü ve alım gücünün kalıcı olması için yapılması gerekenlerden bahsetmek istiyorum. Türkiye’nin 2023’teki satın alma gücü paritesi, Avrupa Birliği ortalamasının yüzde 27 altında kalarak Türkiye ekonomisinin yapısal sorunları olduğunu göstermektedir. Düşük gelir seviyeleri, yüksek enflasyon ve işsizlikle birleşen bu durum Türkiye’nin ekonomik reformlardan uzak ve verimsiz politikalarla ilerlediğini göstermektedir. Türkiye’nin Avrupa Birliğiyle arasındaki uçurum derinleşirken Türkiye’nin kalkınma hedeflerine ulaşması için daha etkin ve adil bir ekonomik modelin acilen benimsenmesi gerektiği aşikârdır ancak şunu açıkça ifade etmeliyim ki: Asgari ücret ve emekli maaşlarıyla ilgili bir rakam telaffuz etmek yerine öncelikli olarak enflasyona çözüm üretmemiz gerektiğine inanıyorum.” dedi
MECLİSTE “EMEKLİ” GERGİNLİĞİ yazısı ilk önce Haberin Yildizi üzerinde ortaya çıktı.